2 Eylül 2018 Pazar

Ümoşum

Günaydın...

Oldukça zor bir hafta sonrasında yazmaya geldi sıra... Ölüme alışmak lazım iken ben bunu hiç başaramıyorum. 18 imde dayımın elim bir kaza sonrası melek olmasından sonra bir nebze alışırım diye düşündüm ama tabiri caizse yemedi...

Sonra babaannem 2 senelik savaşından sonra gidince bir nebze olsa da ölüm gerçeğine yaklaştım... Ama her seferinde yakınlarıma,dostlarıma, yüreğime düşenlere dua ediyorum...

Ümran Teyze'm annemin en yakın arkadaşlarından biri... Ortaokuldaydım onu tanıdığımda. Yeryüzünde beyazlara yer yok derler ya aynen öyle... Tertemiz kalbiyle hiç kimseyi üzmemiştir. En sonunda o bizi çok üzdü... İstanbul'da bir deprem bekleniyor ya o deprem benim içimde oldu...

Ümran Teyze'min bir sürü hastalığı vardı. Onu tanıdığımdan beri günde yaklaşık 7-8 tablet alıyordu... Son zamanlarda ise 10u bulmuştu. Geçen sene Eylül'de birden daha çok hastalandı...Kas hastalığı dediler...

Temmuz sonunda ise başka sorunları çıktı ve sürekli hastaneye gittiler... Artık kardeşi Meral Abla'm, Enver Amca yanındaydı...

Son dönemde ise asla ismini bile anmak istemediğim, nezleye dönen illeti buldular. Ama minicikti,koruyucu amacıyla kemoterapi verdiler...

Sonrası mı?

Ben en son Temmuz sonunda gördüm Ümoş'umu...

Ondan sonrası yok

Ümoş'u alıp Çandarlı'ya gittiler...

Ve son oldu...

Uzanıp yatan Ümoş akşam üstü kötü oldu, Bergama Devlet Hastanesi'ne götürdüler. Bizi bıraktı gitti...

Bayramın 1.günü haberini aldık...

Kalp çarpıntımı sizlere anlatamam...

Akşama da evdekiler gitti... Ertesi gün ise mahşer yeri kadar kalabalıktı... O titizlikten hastalanan Ümoş'umun evinde tanımadık bir sürü insan vardı... Mahvettik evini el birliğiyle...

Gitti teyzem...

Uzun zamandır bu kadar üzülmemiştim. Bana kızmasını bile çok özlüyorum...

"Kiiiibra! O suratını gene ne asıyosun! Kalkarsam saçını başını yolarım ağzına tükürdüğüm"

Ben burdayım Ümoş'um...

Dayımı yitirdiğimde gömlekleri topladığın evde seni bekliyorum...

Karşıya boş boş bakıyorum. 7'ni yaptık, Çandarlı'yı evini toplamaya gittiler,daha gelemediler... Bakıyorum düşünerek...

Gelip çay içtiğin evdeyim...

Geldiğin ağladığın, kahve yaptığım evdeyim...

Gelsen, saçlarımı yolsan, bana kızsan, zayıfla desen yine olmaz mı?

Gök gürlese mesela, yağmurlarla sana kavuşsak Ümoş'um...

Nasıl güzeldi 7'ndeki dua... Ne güzel okudular...

Ben kimseyi bilmem, annem bile duygusallığımdan yılsa bile seni, üzerimdeki emeğini, sohbetini, bana kızmanı, anneme kızmanı, her kötü anımızda yanımızda olmanı unutmayacağım...

Allah bizlere sabır versin...

Rabbim herkesi korusun...

Rabbim en güzelini gözünden esirgediğin Emre'ye nasip etsin...



Seni çok özleyeceğim...




Not: Gördün mü? Evin tertemiz, döksek bile topladık... Asla üzülme sen, odan mis gibi kokuyor... Balkonunda toz zerreciği bile yok...